Prof. DR. ALTAN GÖKTAŞ
Göz Hastalıkları ve Cerrahisi
prof. dr. altaN göktaş kimdir...
Prof. Dr. Altan Göktaş, tıp eğitimini Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nde 1998 yılında tamamladı. Aynı yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS Sınavı) Türkiye dördüncüsü oldu ve Hacettepe Üniversitesi Göz Anabilim Dalında uzmanlık eğitimine başladı. 2002 yılında göz hastalıkları uzmanı olarak meslek hayatına atıldı. Sonrasında akademik çalışmalarına devam ederek 2013 yılında doçent, 2018'de profesör oldu. 2011 yılında ICO (Uluslararası Göz Konseyi) sınavını başarı ile tamamlayarak uluslararası geçerli göz sertifikasını aldı. Göz hastalıkları konusunda bilimsel ve akademik özelliklerini geliştirmek için ayrıca fizyoloji doktorası yaptı ve böylece MD ve PhD ünvanlarının her ikisine birden sahip olan nadir bilim insanlarından biri oldu.
Uluslararası ve ulusal 100’ün üzerinde bilimsel makale yayınladı ve uluslararası ve ulusal toplantılarda bilimsel sunumlar yaptı. Makalelerine 100'ün üzerinde uluslarası atıf yapılmıştır.
Prof Dr. Altan Göktaş’ın retina, vitrektomi, katarakt, akıllı mercek ve excimer lazer ameliyatları ile şaşılık cerrahisi ve göz kapağı estetiği konularında 22 yıllık tecrübesi ve 25 binin üzerinde vaka deneyimi bulunmaktadır. Yoğun akademik bilgi ve cerrahi tecrübe gerektiren retina hastalıkları ve cerrahisi (vitrektomi ameliyatı, retina dekolmanı, diyabetik retinopati, makula deliği, epiretinal membran ameliyatları, komplike retina-katarakt ameliyatları ve sarı nokta hastalığında göz içi ilaç enjeksiyonları) Prof. Dr. Altan Göktaş'ın özel ilgi alanıdır.
UYGULADIĞIM TEDAVİLER
akıllı mercek-KATARAKT
Akıllı Mercek Nedir? Yaygın adıyla akıllı mercek veya akıllı lens olarak bilinen trifokal mercekler uzak, orta ve yakın mesafede gözlüksüz olarak net görme sağlar. Sadece uzak görmeyi netleştiren tek odaklı mercekler yakın gözlük kullanımını gerektirir. Akıllı merceklerinse üç odağı vardır ve bu sayede hastalar, uzak (TV izleme, araç kullanma gibi), orta (bilgisayar ekranı kullanma, yemek yapma gibi) ve yakın mesafe (telefon, okuma, elişi yapma gibi) aktivitelerini gözlüksüz olarak yapabilirler. Günümüzde akıllı mercek teknolojisi ile astigmatizma dahi düzeltilebilmektedir. Akıllı mercek takılan hastada göz numarası bir daha ilerlemez ve gözde bir daha katarakt oluşmaz.
Akıllı Mercek Kime Takılır? Akıllı mercekler 45 yaş ve üzerinde kataraktı olan veya uzak ve/veya yakını görme sorunu yaşayan ve gözlük kullanmak istemeyen, göz yapısı bu mercekler için uygun olan hastalara uygulanabilir. Ayrıca, bu merceklerle astigmatizma da düzeltilebilmektedir.
Akıllı Mercek tedavisi İçin uygun olup olmadığım nasıl belirlenir? Akıllı mercek tedavisi öncesinde detaylı bir göz analizi yapılmalıdır. Gözün saydam tabakası, göz boşluğu ve sinir tabakasını etkilen bir sorun olup olmadığı hem muayene hem de bilgisayar analizleriyle değerlendirilir. Göz dereceleri (miyop, hipermetrop ve astigmatizma) incelenir. Her hastaya özel kişiselleştirilmiş mercek numaraları belirlenir.Eğer akıllı mercek için uygun bir göz yapınız yoksa “edof” teknolojisi ile üretilen (yarı akıllı mercekler), uzak ve orta mesafeyi rahatça görmenizi sağlayan astigmatizmayı da düzeltebilen mercekler de mevcuttur.
Akıllı mercek ve katarakt ameliyatında en iyi sonuç için cerrahi deneyim, yüksek teknoloji ve uygun hasta seçimi çok önemlidir. Prof. Dr. Altan Göktaş ameliyatlarını A sınıfı hastanede, sadece tek kullanımlık, FDA ve CE onaylı mercekler ve ameliyat malzemelerini kullanarak yapmaktadır. Bu ameliyatlarda kullanılan akıllı mercekler akıllı trifokal, trifokal torik, edof uzak ve orta mesafeli lens ve torik astigmatlı premium göz içi mercekleridir. Ameliyat öncesi ölçüm ve değerlendirmelerde kornea topografisiyle astigmat dereceleri değerlendirilmekte ve tüm göz içi mercek ölçümleri için lazer biyometri cihazı kullanılmaktadır.
excımer lazer-femto lazer-iLasik-no touch lazer
Kimler lazer göz ameliyatı olabilir?
20 – 45 yaş arası en uygun yaş aralığıdır. 45 yaşından sonra yakın görme bozulacağından, bu yaş grubunda akıllı mercek uygulaması hem uzak hem de yakın gözlükten bağımsız bir hayat sağlaması açısından daha uygundur.
Gözlük dereceleri; miyoplarda 8 dereceye, hipermetrop ve astigmat olanlarda ise 4 dereceye kadar olanlar lazer göz ameliyatı için uygun adaylardır.
Lazer göz ameliyatlarının yapılabilmesi gözün kornea kalınlığı planlanan tedavi için yeterli ve yüzey haritasının (kornea topografisi) düzgün olmalıdır.
Bu tedavi gebeler ve emziren anneler için uygun değildir.
Gözlük numaralarınızda son bir yılda bir değişim olmamalıdır.
Aktif bir göz enfeksiyonu olmamalıdır.
Keratokonus, katarakt, glokom ile bazı retina ve göz siniri hastalıkları bulunanlar lazer ile gözlükten kurtulma tedavileri için uygun aday değillerdir.
Daha önceden geçirilmiş göz ameliyatları ve göz yaralanmaları nedeniyle bazı hastalar lazer tedavisi için uygun olmayabilirler.
Lazer göz ameliyatlarında en çok uygulanan yöntemler nelerdir?
Fotorefraktif keratektomi (PRK) ve NoTOUCH lazer yönteminde doğrudan kornea tabakasına lazer uygulanır ve korneanın şekli yüzeyinden itibaren değiştirilir. İz bırakmaz ve ince kornealarda tercih edilir.
FEMTO-LASİK yönteminde korneanın en üst yüzeyi lazerle ince bir kapak şeklinde kaldırılır ve kornea yüzeyine excimer lazer uygulanarak göz numarası düzeltilir. Daha sonra kaldırılan kapak tekrar kapatılır. "BIÇAKSIZ LAZER" yöntemi olarak da bilinir, ağrısızdır ve görme hızlı düzelir.
Prof. Dr. Altan Göktaş, göz lazer tedavisinde hasta seçiminin ve hasta göz uygunluğunun lazer ameliyatlarının en önemli aşaması olduğuna inanmaktadır. Dr. Göktaş, bunu sağlamak için lazer öncesi bilimsel ve teknojik yöntemlerle göz analizleri (topografi, pakimetri, kornea haritalama ve detaylı retina muayenesi gibi) yaparak kişiye özel lazer tedavisi uygulamaktadır. Sonuç olarak lazer tedavisinde başarı için cerrahi deneyim, yüksek teknoloji ve uygun hasta seçimi çok önemlidir.
retina-vitrektomi-sarı nokta hastalığı
Retina, göz küresinin arka duvarını kaplayan, damar ve sinir hücrelerinden oluşan bir tabakadır. Retinada bulunnan ışığa duyarlı hücreler, görüntünün beyne iletilmesini sağlamakta ve böylece beyinde görme meydana gelmektedir. Retina hastalıkları genellikle göz küresini dolduran ve yumurta akı kıvamındaki bir sıvı olan vitreus hastalıklarıyla birlikte görülebilmektedir.
Sık Görülen Retina Hastalıkları:
Diyabetik retinopati (Şeker hastalığına bağlı görülür)
Göziçi kanamalar (Vitreus Hemorajisi)
Retina yırtığı ve/veya retina dekolmanı
Sarı nokta hastalığı (Yaşa bağlı makula dejenerasyonu)
Retina damar tıkanıklıkları
Epiretinal membran
Makula deliği
Retina Hastalıklarında Tedavi:
Retina lazer tedavileri
Göziçi ilaç enjeksiyon tedavileri
Vitrektomi (göz arkası cerrahisi)
Prof. Dr. Altan Göktaş, Türk Oftalmoloji Derneği Retina Birimi aktif üyesidir. Uluslararası toplantılarda retina hastalıkları ve cerrahisi ile ilgili sunumlar yapmış ve dünyanın önde gelen ve prestijli dergilerinde bilimsel makaleleri yayınlanmıştır. Yoğun akademik bilgi ve cerrahi deneyim gerektiren retina hastalıkları ve cerrahisi (vitrektomi ameliyatı, retina dekolmanı, diyabetik retinopati, makula deliği ve epiretinal membran ameliyatları, komplike retina ve katarakt ameliyatları ve sarı nokta hastalığında göz içi ilaç enjeksiyonları) Dr. Göktaş'ın özel ilgi alanıdır.
şaşılık ve Çocuk göz hastalıkları
Şaşılık (göz kayması) göz bakış açısında paralelliğin olmaması durumudur. Şaşılık halinde gözler farklı noktalara odaklanır ve böylece heriki gözün aynı anda kullanımı engellenir. Şaşılık hem estetik hemde gözde tembellik gibi sorunlara yol açar ve tedavi edilmelidir. Tedavinin 10 yaş öncesi yapılması çok kritiktir. Çünkü gecikme estetik düzelme sağlansa bile kalıcı göz tembelliği ile sonuçlanır.
Şaşılıklar üç grupta incelenir:
Gizli şaşılıklar: En sık görülen gruptur. Ekran kullananırken veya okuma sırasında göz ağrısı, çift görme gibi şikayetlere neden olurlar.
Zaman Zaman Ortaya Çıkan Şaşılıklar: Genelde dışa kayma tipindedirve uzağa bakışta ortaya çıkar. Çift görmeye yol açabilir.
Devamlı Şaşılıklar: Dışa, içe, yukarı veya aşağı bakış yönlerinde olabilir. Erken tedavi edilmezse tembellikle sonuçlanır.
Şaşılıklarda Tedavi:
Göz kapama tedavisi
Gözlükle Tedavi
Cerrahi
Prof. Dr. Altan Göktaş, şaşılık ve çocuk göz hastalıkları konusunda ülkemizin önde gelen kliniklerinden olan Hacettepe Üniversitesi Göz Hastalıkları kliniğinde yetişmiştir. Bütün şaşılık tipleri ve çocuk göz hastalıkları konularında akademik ve cerrahi deneyimi vardır.
göz estetiği
Göz kapağı estetiği (blefaroplasti) alt ve üst göz kapaklarına yapılan estetik düzeltmelerin genel adıdır. Göz kapağındaki cilt fazlalıkları, cilt altındaki kas ve bağ dokudaki zayıflıklar, yağ dokusundaki öne doğru fıtıklaşmalar ya da çökmeler, göz yaşı bezinin sarkmaları; alt göz kapağındaki gevşemeye bağlı sarkmalar, yağ torbalanmaları, cilt fazlalıkları göz kapağı estetiği ile giderilebilmektedir.
Göz kapağı estetiği ameliyatı genellikle lokal anestezi ile yapılır. Nadiren genel anestezi gerektirir.
Ameliyat masasında son ölçümler ve işaretlemeler titizlikle yapıldıktan sonra ameliyat bölgesini uyuşturmak ve kanamayı önlemek için lokal anestezi dediğimiz iğneler yapılır.
Burada önemli olan yukarıda sayılan işlemlerden hangisi veya hangilerinin gerekeceğinin detaylı bir muayene ile tespit edilmesi ve hastaya uygun olan ameliyatın titizlikle planlanmasıdır.
glokom ve göz tansiyonu
Glokom Nedir?
Glokom bilinen adıyla göz tansiyonu, göz sinirinde tahribata yol açarak kalıcı görme kaybına neden olur. Sinsi bir hastalıktır ve yavaş ilerler. Glokom nedeniyle oluşan bu tahribat önlenebilir görme kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Eğer erken tedavi edilmezse hastalık sinsi şekilde ilerler, hasta bu durumun farkına varamaz ve görme sinirlerinde kalıcı hasar ortaya çıkar. Glokom son dönem haricinde ancak göz hekimi tarafından tespit edilebilir. Bu nedenle, erekn tanı ve tedavi için hastaların özellikle 40 yaşından sonra düzenli glokom kontrolü yaptırmaları gerekir.
Glokom hastalığında en önemli konu göz tansiyonu ölçülmesidir. Genellikle 9 mmHg alt sınır ve 22 mmHg üst sınır olarak değerlendirilir. Göz tansiyonu yüksekliği her zaman glokom olduğunuz anlamına gelmez. Göz tansiyonu göz sinirinde hasarlanma ve görme alanında kayıp yapmıyorsa yüksek olsa da glokom olarak kabul edilmez, ancak bu hastalarda glokom gelişme riskini arttırır.
Glokom tanısı konulmasında gözün mikroskobik incelenmesi, göz tansiyonu ve kornea kalınlığı ölçümü, göz dibi muayenesi, göz tomografisi ve görme alanı en önemli yöntemlerdir.
Bu yöntemler sonucunda, hastanın tedavi görüp görmemesine karar verilir.
Glokom tedavisi nasıl yapılır?
Hastanın yaşı, göz özelikleri, glokomun ilerleme durumuna göre ilaç, lazer ve cerrahi tedavi uygulanır.
Prof. Dr. Altan Göktaş ile iletişime geçin
☎️ +905052070077
✉️ goz.muayene@gmail.com